![]() |
| Korkunç İvan Oğlunu Öldürüyor - İlya Repin |
Uzun zamandır içimde taşıdığım şeyleri nereye koyacağımı bilmiyorum. Bazen bir insanı anlatmak için adını bile söylemeye gerek yok… İçimde öyle bir boşluk var ki, adı yok ama ağırlığı yıllardır omuzlarımı eziyor.
Yıllarca anlatmaya çalıştım. İçimde büyüyen sesi birinin duymasını istedim. Ama kelimelerim hep duvarlara çarptı. Ne zaman açmaya çalışsam içimi, sanki karşımda kimse yokmuş gibi hissettim. Bakışlarım boşa düştü, cümlelerim havada asılı kaldı, çığlıklarım kendi içimde yankılandı.
Büyürken hep bir yön gösterecek ses aradım. Bir el, bir omuz, bir “buradayım” hissi… Ama o hissi hiçbir zaman bulamadım. Başımı kaldırdığım her anda görmek istediğim şey hep eksikti. Sanki biri, en kritik yerde yoktu da ben yokluğu kabullenip varmış gibi davranmaya zorlandım.
Çocuk halimle tek istediğim duyulmaktı. Küçücük bir bakış, bir kabul, bir değer… Basit şeyler. Ama en basit olanlar bile gelmediğinde, içimde başka bir sessizlik büyüyor. Ben o sessizliğin içine düşe kalka büyüdüm. Düştüğümde tutan olmadı. Konuştuğumda dinleyen çıkmadı. Anlatmaya çalıştığımda gözümün içine bakan bile olmadı.
Lucifer'ın hikayesinde bir söz vardır: “Düşüşün acısı, yere çarpmaktan değil; tutulması gereken elin bırakılmasındandır.” Benim içimdeki acı hep böyleydi. Tutulması gereken el hiç uzanmadı. Ben uzandıkça mesafe büyüdü, yıllar geçtikçe boşluk derinleşti. Ve ben o derinliğe alıştım.
Herkesin yanında bile yalnız hisseden biri oldum. Kalabalıklar içinde görünmeyen, konuşurken duyulmayan biri… Bugün hâlâ o eksikliğin izini taşıyorum. Bazen düşünüyorum: Neden bazı yaralar bu kadar geç iyileşiyor? Neden bazı insanların yokluğu, varlıklarından daha ağır kalıyor?
Sonra anlıyorum. Ben hep birine doğru konuşmuşum ama hiçbir zaman cevabını alamamışım. Hep görülmek istemişim ama bakışlar hep yanımdan geçmiş. Hep duyulmayı beklemişim ama kulaklar başka seslere dönükmüş.
İçimde yıllardır büyüyen çığlık hâlâ susmuyor. Ama artık kabullendim. Bazı insanlar duymak istemez. Bazıları orada olması gerekirken yoktur. Ve bazı yokluklar, insanın bütün ömrüne gölgesini bırakır.
Ve en sarsıcı gerçek şu: Bu uzun metinde o kelimeyi hiç kullanmadım. Tıpkı hayatımda o kelimenin sahibi gibi… Hep yoktu. Ama her cümlede onu anlattım.
- Kasım 20, 2025
- 0 Yorumlar









