YALNIZLIK

Mart 30, 2023

        
Yalnızlık – Antonio Fontanesi (1875)

    Yalnızlık, yüzyıllardır tartışılan bir konudur. İnsan neye göre yalnızdır?  Fiziksel olarak dışarıdan baktığımızda  tek başına oturan bir insanı rahat bir şekilde ‘’yalnız’’  olarak nitelendiririz ancak kalabalık bir grubun içerisindeki bir insanı asla yalnız olarak nitelendirmeyiz. Aslına bakacak olursak tek başına oturan insan özünde çok da yalnız hissetmiyor olabilir. Diğer taraftan kalabalık bir grubun içerisindeki insan yapayalnız hissediyor olabilir. Bu olaydan yola çıkarak aslında insanın toplum içinde de yalnız hissedebileceğini anlarız. İşte  bu duruma ‘’Varoluşsal yalnızlık ‘’ deriz . Bir çok insan bu durumun içerisindedir .’’ Kalabalıklar içinde yalnızdır ‘’ yalnızlığın en zor çeşidi de budur çünkü fiziksel olarak yalnız olan insan rahatça gidip sosyalleşebilir ama kalabalıklar içinde yalnız olan kimse ,kolay kolay bu durumdan sıyrılamaz . Sanki bambaşka bir dil konuşuyordur o insan. Çevresindeki herkes ona anlamsız bakışlarla yargılıyordur.  Kimsenin onu anlamadığını ve asla anlayamayacağını düşünür .  Hiçbir  zaman onu anlayan insanların da  olacağını düşünmez . Onu biraz bile anlayan biri olduğunda peşinden sürüklenir . Sonrasında o kimsenin de onu anlayamadığını düşünüp daha da derin bir yalnızlığa gömülür.

  Peki insan buna rağmen neden  hala toplumun bir parçası olmak için çabalar ve o toplumda kalır ? Thomas Hobbes ‘a göre  insan  kişisel çıkarını düşünen arzu sahibi mekanik bir canlıdır. İnsanın toplu hayata geçme sebebini  ölüm korkusu temelli olduğunu savunur. Yani doğada yalnız kalıp, doğa ve diğer insanlarla savaşırsan hayatta kalmak çok zor olur  ancak bir topluma katılır ve o toplumda savaşırsan hayatta  kalmak  çok daha kolay olur . Bu tür bir yalnızlık nasıl aşılır ? Cevabım : AŞILAMAZ . Ancak  onu anlayabilmeye daha yakın insanlar yalnızlık acısını hafifletir. Daha değerli hissettir. ‘’Hurdalıktaki bir antika değersizdir ancak antikacıda çok değerli olabilir. ‘’  İnsanın temel yalnızlık sebebi sevilmemesinin  ve ya değer görmemesinin yanı sıra  sevmeye ve değer vermeye layık birinin olmadığını düşünmesidir. Sevecek insan bulmak basittir ancak sevilecek insan bulmak zordur. Sevmek çıkarsız ve karşılıksız bir eylemdir . insanın doğasına terstir işte bu yüzden sevmek çok zordur . Yalnızlık acısını hafifletmenin bir başka yolu ise yalnız olduğunu kabullenmektir. Bana kalacak olursa sırf yalnızlık acısını hafifletmek için kişiye uyum sağlamayan, anlamayan insanlarla beraber olmaktansa yalnızlığı kabullenmek daha erdemlidir. Hurdalıkta antika olmayı kimse istemez .Bu durum benliği öldürür. Özsaygıyı bitirir.

  Sonuç olarak insan yalnızdır yalnız kalacaktır. Bir insanın hissettiğini, düşündüğünü ,yaşadığını ,acısını vb. yalnızca o insan anlar. Bir başka insanı anlamak ya da  kendini anlatmaya çalışmak boşa çabadır. İnsan tek bir bilinçtir. Yalnızlığı kişiye uyumsuz insanlarla hafifletmek intihardan başka bir şey değildir. Kişi kendi öz benliğini öldürür . Beğenilme kaygısından insanın gözü kör olur , kendini unutup başka insanlar için yaşamaya başlar. Kendi katilin olmanın bir başka bir yolu da budur.

 

 

 

 

 

.

1 yorum

  1. Bu kadar iyi bir blogta cok az sayida yazı var ne yazık!!

    YanıtlaSil